19 Haziran 2021 Cumartesi

8.SINIF MEVSİMLER ve İKLİM KONUSU DERS NOTLARI

               8. SINIF FEN BİLİMLERİ LGS HAZIRLIK DERS NOTLARI

1.ÜNİTE
MEVSİMLER ve İKLİM

Dünyamız iki tür hareket sergiler;

a) Güneş etrafında dolanma hareketi ( Bir tur 365 gün 6 saatte tamamlanır )

b) Kendi ekseni etrafında dönme hareketi ( Bir tur 24 saatte tamamlanır ) 

Dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi sonucunda gece ve gündüz meydana gelir. Günlük sıcaklık farkları da Dünyanın kendi ekseni etrafında dönmesi sonucu meydana gelir. 

Dünya bir küre biçimindedir ve ekseni eğiktir. Bu nedenle güneşten gelen paralel ışınlar kimi alanlara dik açıyla kimi alanlara ise daha dar ( küçük ) açılarla düşer.

Bu eğim, matematiksel iklim kuşaklarının oluşmasına neden olur. 

Matematiksel iklim kuşaklarının sınırlarının belirlenmesinde en temel neden, eksen eğikliğidir.

Kuzey ve güney yarım kürede dünyanın güneş ışınlarını dik alabileceği en uzak noktalara Dönence adı verilir. Kuzey yarım kürede Yengeç Dönencesi, güney yarım kürede Oğlak Dönencesi olarak adlandırılırlar.



Mevsimlerin oluşması; temel olarak

1) Dünyanın dönme ekseninin eğik olması

2) Dünyanın Güneş etrafında dolanması sonucunda gerçekleşir

Dünya güneş çevresindeki yörüngesinde dolanırken, dönme ekseninin 23 derece eğik olması nedeniyle güneş ışınlarını dik alan bölge yavaş yavaş değişir. Oluşan bu sıcaklık değişimleri, mevsimleri meydana getirir. Güneş ışınları geliş açıları nedeniyle düştükleri birim yüzey ne kadar fazla olursa, alanı ısıtmaları bir o kadar zor olacağı için, ortam aydınlık olmasına karşın hava soğuk olacaktır. Yani sonbahar veya kış mevsimleri yaşanacaktır.                            

Dünya’nın güneşe olan uzaklığının değişmesinin mevsimlerin oluşumu üzerine hiçbir etkisi yoktur. Dünyanın Güneşe en yakın olduğu tarih 3 Ocaktır, fakat bu tarihte kuzey yarım kürede kış mevsimi yaşanır. Dünyanın güneşe en uzak olduğu tarih 4 Temmuzdur fakat bu tarihte kuzey yarım kürede yaz mevsimi yaşanır. 

Güneşe yakın veya uzak olmanın mevsim oluşumu üzerinde etkisi olmamakla beraber, mevsim süresi üzerine kısmi bir etkisi vardır. Dünya'nın , güneşe en yakın olduğu süreçte aralarındaki çekim kuvveti artar ve Dünya daha hızlı dönmeye başlar ve şubat ayı 28 günde tamamlanır. Kuzey yarım kürede,  kış mevsimi 2 gün az yaşanır.  

Güneşten en uzak olunan süreçte ise, çekim kuvveti azalacağı için Dünya'nın dönme hızı yavaşlar ve böylece, Kuzey yarım kürede yaz süresi biraz daha uzamış olur.

Kuzey ve güney yarım kürelerdeki yaz ve kış sürelerinin farklı olmasının sebebi, Dünya'nın Güneş etrafındaki dolanma yörüngesinin elips şeklinde olmasıdır. Eğer yörünge daire şeklinde olsaydı, mevsim süreleri eşit olurdu. 

Ekvatora yakın bölgelerde mevsimler arası sıcaklık farkları çok azdır. Bu bölgelere güneş ışınları hemen hemen bütün yıl neredeyse dik düşer. ( 90 derece açıya yakın)

Güneş ışının dik geldiği bölgelerde nesnelerin gölgesi oluşmaz ya da çok kısa gölgeler oluşur. Işınların eğik geldiği bölgelerde nesnelerin gölgeleri uzun olur.

18 Haziran 2021 Cuma

8.SINIF DNA ve GENETİK KOD KONUSU DERS NOTLARI

 8. SINIF FEN BİLİMLERİ LGS HAZIRLIK DERS NOTLARI


2.ÜNİTE

1) DNA ve GENETİK KOD

Kromozom: Çekirdeğin içinde bulunan DNA bölünme sürecinde kısalıp kalınlaşır ve etrafına bazı özel proteinler eklenerek Kromozom adı verilen yapıya dönüşür. Kromozomlar, kalıtsal özellikleri taşıyan ve hücre bölünmesi başlangıcında oluşan yapılardır.

                                  

DNA: Hücrenin yönetici molekülüdür ve yaşamsal faaliyetleri ( solunum, beslenme, üreme ) yönetir. Çift zincirli sarmal yapıda olan DNA üzerinde, genetik bilgileri taşıyan genler bulunur.

Gen: DNA’nın canlıya özgü tüm kalıtsal özelliklerinin şifrelendiği ve bu özelliklerin taşındığı bölümdür. ( Genler DNA’nın görev birimleridir.)

Nükleotid: DNA’nın en küçük yapı birimleridir. DNA’nın yapısında 4 farklı nükleotid bulunmaktadır.

Çekirdeğin içinde bulunan genetik materyalin büyükten küçüğe ( Karmaşıktan basite) doğru sıralaması; Kromozom, DNA, Gen, Nükleotid şeklindedir.


gen

Nükleotidler; 1 Fosfat + 1 Şeker + 1 organik baz dan oluşurlar.

Tüm nükleotidlerin yapısındaki fosfat ve şeker aynıdır. Fakat organik bazlar birbirinden farklıdır. Nükleotidlerin birbirinden farklı olmasını sağlayan organik bazıdır. 4 farklı organik baz vardır;  Adenin, Timin, Guanin ve Sitozin

Nükleotidler adlarını sahip oldukları bazdan alırlar. Böylece 4 farklı  nükleotid oluşur. Bu dört  farklı  nükleotid tüm canlılarda bulunur. Dünya üzerindeki canlıların birbirlerinden bu kadar çok farklı olmalarının nedeni nükleotidlerin çeşitliliği değil, 4 farklı nükleotidin, DNA zinciri üzerindeki farklı kombinasyonlardaki dizilimleri, sayısıdır.

DNA zincirinde Adenin nükleotidinin karşısına, sadece Timin nükleotidi gelebilir. Guanin nükleotidinin karşısında da Sitozin nükleotidi gelir. 

Adenin, Timinle 2 li Hidrojen bağı, Guanin ise Sitozinle 3 lü hidrojen bağları ile bağlanır.

17 Haziran 2021 Perşembe

8.SINIF BASINÇ KONUSU DERS NOTLARI

                    8.SINIF FEN BİLİMLERİ LGS HAZIRLIK DERS NOTLARI

3.ÜNİTE

BASINÇ

a) Katı Basıncı


Birim yüzeye etki eden kuvvete basınç denir. Basınç ‘’P’’ harfi ile gösterilir. Birimi ise Pascal dır (Pa). Basınç, uygulanan kuvvetin büyüklüğüne ve kuvvetin uygulandığı yüzeye temas eden alanına bağlıdır. 

         Formülden de anlaşılacağı gibi katı basıncını belirlerken iki parametre kullanılır;

   1) Uygulanan kuvvetCisimlerin ağırlığı kuvvet olarak etki eder. Kuvvet yani ağırlık ne kadar fazla ise, basınç o kadar fazla olur. Kuvvetin büyüklüğü ile basınç arasında doğru bir orantı vardır. Bu kuvvet etkisi yani ağırlık, sabit bir noktada hep aynıdır. Yani 100 N ağırlığında bir cismin basınç kuvveti her zaman 100 N olur asla değişmez. Ağırlıklar Dünyanın farklı bölgelerinde değişkenlik gösterebilir. Kutuplarda cisimlere uygulanan yer çekimi kuvveti daha büyük olduğu için cisimler burada Dünyanın her hangi bir noktasına oranla daha ağır gelirler. Ekvator bölgesinde ve yükseklere çıkıldıkça ağırlık azalır.

   2) Yüzey alanıKuvvetin uygulandığı yüzeyin büyüklüğü. Alan ne kadar artarsa basınç o oranda azalır. Yüzey alanı ve basınç arasında ters ilişki vardır.

Özet: Cismin ağırlığı sabit bir noktada hep aynı olacağı için basınç kuvveti yani basıncın oluşması için uygulanan kuvvet asla değişmez. Fakat kuvvetin uygulandığı alana bağlı olarak ortaya çıkan basınç değişebilir. Basınç değişebilir ama basınç kuvveti değişmez.

16 Haziran 2021 Çarşamba

8.SINIF MADDE ve ENDÜSTRİ KONUSU DERS NOTLARI

 8. SINIF FEN BİLİMLERİ LGS HAZIRLIK DERS NOTLARI


4.ÜNİTE

MADDE ve ENDÜSTRİ

1)Periyodik Sistem

Bilim insanları elementleri keşfettikçe bilinen elementlerin sayısı artmıştır. Daha sonra bilim insanları elementlerin özelliklerini incelemiş ve elementleri özelliklerine göre sınıflandırmışlardır.

Elementlerin belli bir düzene göre sıralandığı, element atomları ile ilgili bilgileri içeren çizelgeye periyodik tablo ya da periyodik sistem denir.

Tarihsel süreç içinde bilim insanları, elementlerin sınıflandırılması ile ilgili çalışmalar yapmışlardır;

Johann DödereinerElementlerin sınıflandırılması ile ilgili ilk çalışmaları yapmıştır. Birbirine benzeyen özellikteki elementleri üçlü gruplar halinde bir araya getirerek sınıflamıştır.

Alexandre Beguyer : Fiziksel özellikleri birbirine benzeyen elementleri aynı dikey sıralarda bir araya getirerek sarmal bir tablo oluşturmuştur.

John Newlands : O devirde bilinen 62 elementi artan atom ağırlıklarına göre sınıflandırmıştır. Newlands, ilk 8 elementten sonra benzer fiziksel ve kimyasal özelliklerin tekrar ettiğini fark etmiştir.

Dimitri Mendeleyev : Dimitri Mendeleyev ve Lothar  Meyer birbirinden habersiz aynı dönemde elementleri sınıflandırmış ve aynı sıralamayı bulmuşlardır. Fakat Meyer elementleri benzer fiziksel özelliklerine göre sıralarken, Mendeleyev atom ağırlıklarını kullanmıştır.

Henry Moseley : Yaptığı çalışmalarla periyodik sistemde elementlerin atom kütlelerine göre değil, atom numarasına ( Proton sayısı )göre sıralanması gerektiğini belirtmiştir. Böylece Mendeleyev’in sıralamasının yanlış olduğunu ortaya koymuştur.

Glen Seaborg : Moseley’in elementleri proton sayılarının artışına göre sıralamasından sonra son değişikliği yapmıştır. Seaborg, çizelgenin altına iki sıra daha ekleyerek periyodik sisteme son şeklini vermiştir.


15 Haziran 2021 Salı

8.SINIF BASİT MAKİNELER KONUSU DERS NOTLARI

 8. SINIF FEN BİLİMLERİ LGS HAZIRLIK DERS NOTLARI


5. ÜNİTE

BASİT MAKİNELER

Basit makineler, bir veya iki parçadan oluşan ve tek bir kuvvetin etkisiyle çalışan, bir kuvveti harekete, hareketi de tekrar kuvvete dönüştürebilen, bir işi daha az kuvvetle yapabilmemizi sağlayan,  araçlardır. Çok az parçadan oluşarak iş kolaylığı sağlayan bu tür araçlara Basit Makineler adı verilir.  Ekmek kesmek için kullandığımız bıçak, yük taşımak için kullandığımız el arabası, çivi sökmek için kullandığımız keser, gazoz kapağını açmak için kullandığımız açacak, yemek yerken kullandığımız kaşık basit makine örnekleridir.

Basit makineler uygulanan kuvvetin yönünü ve büyüklüğünü değiştirerek iş yapma kolaylığı sağlarlar. Fakat hiç bir basit makinede işten ve enerjiden kazanç sağlanamaz. Yani basit makineler kendilerine verilen enerjiden daha fazla iş yapamaz. Basit makinelerde kuvvetten veya yoldan kazanç sağlanabilir. Basit makinelerde kayıplar ihmal edilirse, kuvvetten kazanç sağlandığı aynı oranda yoldan kaybedilir ve yoldan kazanç sağlandığı aynı oranda kuvvetten kaybedilir. ( İş = kuvvet x yol )

Basit makineler uygulanan kuvvetin tersi yönünde yüke hareket kazandırabileceği gibi uygulanan kuvvetin yük üzerindeki etkisini artırabilir. Basit makinelerde uygulanan kuvvete giriş kuvveti, mekanizmanın çalışmasından doğan kuvvete çıkış kuvveti denir. Basit makinelerde giriş kuvvetinden daha büyük çıkış kuvveti elde edilebilir. Bu durumda kuvvetten kazanç sağlanır. Basit makinelerde kuvvet kazancı ;

Kuvvet Kazancı = Yük ağırlığı / Dengeleyici kuvvet değeri formülü ile bulunur.

Kaldıraç, makara, eğik düzlem, vida, dişli, çıkrık, palanga, kama ve tekerlek basit makine çeşitlerine örnektir.

14 Haziran 2021 Pazartesi

8.SINIF ENERJİ DÖNÜŞÜMLERİ ve ÇEVRE BİLİMİ KONUSU DERS NOTLARI

 8. SINIF FEN BİLİMLERİ LGS HAZIRLIK DERS NOTLARI


 6.ÜNİTE 

 ENERJİ DÖNÜŞÜMLERİ ve ÇEVRE BİLİMİ

1. Besin Zinciri ve Enerji Akışı

Canlılar besin elde etme yönünden üretici ve tüketici olarak iki kısıma ayrılırlar.  

Üretici Canlılar : Kendi besinini üretebilen canlılara üretici canlılar denir. Su, karbondioksit ve güneş yardımıyla kendi besinlerini üreten bu canlılara bitkiler, algler ve bazı bakteriler (siyanobakteriler) ve öglena örnek olarak verilebilir.

Tüketici Canlılar : İhtiyaç duydukları besinleri dışarıdan hazır olarak alan canlılara ise tüketici canlılar denir. Bu canlılara ; hayvanlar, mantarlar ve bazı bakteriler örnek olarak verilebilir. 

Beslenme şekillerine göre tüketiciler; 

a)  Otçul ( otla beslenen )

b)  Etçil ( etle beslenen )

c)  Hepçil ( hem ot hem de etle beslenen )

Olarak 3 farklı şekilde gruplanabilirler.

Otçul canlılara; koyun, inek, keçi, deve, ipek böceği, fil, at, bazı balıklar örnek verilebilir. Otçul canlılar üreticilerle beslendikleri için 1. Dereceden tüketici ( birincil tüketici ) olarak da adlandırılırlar.

Etçil canlılara; köpek, kurt, aslan, köpek balığı, kartal, şahin, baykuş, yılan vb. canlılar örnek verilebilir. Otçullarla beslenen etçil canlılar 2. Dereceden tüketiciler ( İkincil Tüketici ) , diğer etçillerle beslenen etçiller ise 3. Derece veya daha üst derece tüketicilerdir.

Hepçil canlılara; insan, fare, ayı, domuz ve bazı baykuş türleri örnek verilebilir.

13 Haziran 2021 Pazar

8.SINIF ELEKTRİK YÜKLERİ ve ELEKTRİK ENERJİSİ KONUSU DERS NOTLARI

 8. SINIF FEN BİLİMLERİ LGS HAZIRLIK DERS NOTLARI


7. ÜNİTE

ELEKTRİK YÜKLERİ ve ELEKTRİK ENERJİSİ

1) Elektrik Yükleri ve Elektriklenme 

Kazağınızı çıkarırken oluşan minik kıvılcımlar ve çıtırtı şeklindeki sesler kazağınızla saçınız arasında bir elektriklenme meydana geldiğini gösterir.  Bu olay elektrik yükleri ile ilgilidir. Çeşitli sebeplerden dolayı negatif yüklerinin bir cisimden başka bir cisme geçerek birikmesine elektriklenme denir. 

Elektriklenme esnasında elektronların geçişi olmaktadır. Bu nedenle her zaman sadece negatif yüklerin hareketinden söz edebiliriz. 

Bir cisim elektronlarını kaybederse, yani (-) yükleri azalırsa, daha önceki durumuna kıyasla (+) yüklerinin sayısı, (-) yüklerin sayısından fazla olacağı için madde pozitif yüklü hale gelir.

Tam tersi durumda, (-) yükleri artarsa, yani elektron alırsa, (-) yüklerinin toplamı, başlangıca göre daha fazla olacağı için, cisim negatif yüklü hale gelir. 

Kazağımızı  çıkarırken oluşan elektriklenme, gökyüzünde bulutlar arasında oluşan elektriklenmeden çok küçüktür. Yıldırım olayı elektriklenmenin doğa olaylarındaki en güzel örneklerinden biridir.

Bulutların birbirlerine sürtünmesi sonucu bulutlarda biriken yük, havanın özel durumlarda iletken hale gelmesi sonucu aktarılabilir. Şimşek, iki bulut arasındaki yük aktarımıdır. Bulut ile yeryüzü arasındaki yük aktarımı ise yıldırım olarak adlandırılır.